Sakinleştirici Özelliği Bulunan Bitkiler

Doğa bizleri iyileştirmek adına sınırsız şifa kaynağı taşıyor. Bitkiler yüzyıllardır çeşitli hastalıkların tedavisi için kullanıldı. Doğanın sunduğu kaynaklarla fiziksel birçok sorunu yok edebiliriz. Peki bitkiler zihnimize nasıl etki eder, bizi stres ve kaygıdan kurtarabilirler mi? Bu yazımızda sakinleştirici özelliği bulunan bitkileri listeleyeceğiz.

Lavanta

İlk sıraya lavantayı koymazsak haksızlık etmiş oluruz. Bildiğiniz gibi lavanta oda kokularında en sık tercih edilen kokudur. Sebebini hiç düşündünüz mü? Lavanta gerek kokusuyla gerekse çayıyla sakinleştirici ve dinlendirici özelliğe sahiptir. Anksiyete, depresyon, huzursuzluk ve kaygılar hayatınızı çevrelemişken lavantanın gücünden faydalanın. Ruh sorunlarını iyileştirebilen lavanta, ayrıca çok iyi bir ağrı kesicidir.

Karanfil

Yaygın olarak ağrı kesici özelliğiyle bilinen karanfil, zihninizi sakinleştirebilir ve dinlenmenize olanak sağlar. Yoğun bir günün ardından karanfil çayı tüketmek tüm yorgunluğunuzu alabilir. Aynı lavanta da olduğu gibi karanfil de iyi bir ağrı kesicidir. Hoş kokusuyla beraber vücudunuzu temizler ve toksinlerin kolaylıkla atılmasını sağlar.

Papatya

Hoş görüntüsüyle herkesi mest eden papatya, içeriğinde de oldukça masum bir bitkidir. Kurutulup çay olarak tüketildiğinde yüksek dozda sakinleştirici etkisi yaratır. Aslında günümüzde sakinleştirici özelliğiyle bilinen en meşhur bitkidir. İyi bir antioksidan olmasının yanı sıra kaygıyı, stresi ve olumsuzlukları zihninizden uzaklaştırmaya yardımcı olur.

Rezene

Rezene bitki çayları, sindirim hastalıklarına karşı olumlu etkileriyle bilinir. Fakat çoğu insan bilmez ki, rezene çok yüksek miktarda sakinleştirici maddeleri bünyesinde barındırır. Bununla birlikte vücudun ağrılı bölgelerini tespit edebilir ve ağrı kesici görevi görebilir. Stresi ve kaygıyı azaltabilen rezene çayı, düzenli kullanımda birçok zihinsel fayda sağlar.

Meyan Kökü

Antidepresan özelliğiyle bilinen meyan kökü, sinirleri gevşetir ve ruh dinginliği sağlar. Sakinleştirici bitkiler arasında olmazsa olmazdır diyebiliriz. Hafif depresyon tedavilerinde kullanılabilir. Günlük tüketime uygundur ve yorgunluğu alabilir. Düzenli kullanımda faydalı etkileri kendini göstermeye başlar.

Kantaron

Kantaron çayının olduğu yerde stres olmaz desek yeridir. Özellikle sarı kantaron, aynı papatya gibi sakinleştirici maddeler içerir. Yorucu bir günü ardından kantaron çayı tüketmek zihinsel fayda sağladığı gibi uykuya dalmayı da kolaylaştırır. Fiziksel ve zihinsel yorgunluk için en etkili doğal kaynaklar arasındadır. Uykusuzluk, stres ve kaygı problemleri yaşayan okurlarımıza sarı kantaron çayını öneriyoruz.

Melisa

Melisa otu yaygın olarak çay formunda tüketilir. Bu yüzden halk arasında melisa çayı olarak duymanız muhtemeldir. Sakinleştirici özelliğinin yanı sıra konsantrasyonu artırmak amacıyla da kullanılır. Örneğin işe başlamadan önce, iş mülakatından hemen önce veya önemli bir sınav öncesinde melisa çayı tüketmek, konsantrasyonunuzu artırır ve odaklanmanızı sağlar. Sakinleştirici özelliği sebebiyle daha dingin ve mantıklı düşünmenize olanak tanır.

Adaçayı

Adaçayı İstanbul’a ilk defa Marmara bölgesinden geldiği için adını buradan almış bulunuyor. Aromatik bir bitki olması sebebiyle halk arasında çok sevilir. Yaprakları kaynatıldığında çay olarak tüketilebilirken, koku ve uçucu yağ olarak da kullanılabilir. Zihninizi kaygı ve olumsuz düşüncelerden kurtarır. Sakinleştirici ve ferahlatıcı etkileri bulunur. Düzenli kullanımda zihninizi arındırır, vücudunuzu toksinlerden temizler. Okurlarımıza düzenli olarak adaçayı tüketmelerini öneriyoruz.

Toparlayacak olursak; depresyon, stres ve kaygının çağımızın ortak sorunu olduğunu hepimiz biliyoruz. Çoğu depresyon hastası insan hayatları boyunca ilaç kullanmak zorunda kalıyor. Aslında bu kendine başına bireyleri yıkan bir durum. Stres ve kaygıyı en aza indirmek için bitkilerin gücünden faydalanabiliriz. Yukarıda listelediğimiz tüm bitkiler ruh sağlığına iyi gelebilir. Fakat tüketmeden önce doktorunuza danışmanız gerektiğini hatırlatalım. Ağır depresyon hastalarının uzman bir hekimle görüşmesini tavsiye ediyoruz.